HİLALİN İKİ UCU
OSMANLI ENDÜLÜS'TE
1470’li yıllar… Endülüs İslam Devleti’nin son demleri… Yeniçerilerden Deliormanlı Poyraz… Endülüslü müstensih Amber… Âlim İmam Nasır ve inancına uzak düşmüş eski bir din adamı Geronimo…
Fatih Sultan Mehmet, hem Endülüs'te yaşanmakta olan gelişmeleri yakından takip etmeleri hem de Emir Ebu’l Hasan ile oğlu Abdullah arasındaki çekişmeye müdahale edip siyasi birliğin yeniden sağlamasına destek olmaları için bir grup yeniçeri ve alimi İber Yarımadası’na gönderiyor. Asıl amacı ise hilalin iki ucunu birleştirmektir. Roman, yakılarak yok edilmekte olan bir medeniyetin temel taşı olan kitapları kaçırıp çoğaltarak kurtarmaya çalışan gözüpek kahramanların hikayesi. Sıcacık bir aşk, ansızın inen akşamın gölgesinde derinden derine yeşerirken, çöküşü durdurmak için çıkılan soluk soluğa bir yolculuk.
Endülüs İslam Devleti’nin Kastilya Krallığı karşısında iyice güçten düştüğü 1470'li yıllarda geçen roman, dönemin Endülüs'ünü hem siyasi atmosfer hem de bu topraklarda kurulmuş İslam medeniyeti açısından detaylı bir biçimde anlatıyor. Bir macera romanı tadında ilerleyen hikâye, bilmeyenlere Endülüs’ü tanıtırken, bilgi sahibi olanlara fazlasını sunuyor. Zaferleri anlatmak kolaydır. Bir yenilginin hikayesi ise ibret alınması için yazılır.
Mine Sultan Ünver’den bir Endülüs romanı, Hilalin İki Ucu: Osmanlılar Endülüs’te.




Sabah Gazetesi
Bir medeniyetin gözyaşları
Endülüs'ün son devleti Gırnata'nın yıkılışına dair bir diğer romanla daha karşılaşıyoruz bu ay. İskender Pala'nın romanında Barbaros Hayreddin Paşa'nın yaşadığı dönemin yan olaylarından biri olarak anlattığı Gırnata'nın yıkılışı, Mine Sultan Ünver'in romanı Hilalin İki Ucu'nda odak noktası olarak işleniyor. İlk romanı olan Nar-ı Aşk ile dikkatleri çeken Ünver'in yeni romanı Hilalin İki Ucu da aynı Pala'nın romanında olduğu gibi odağında tarihi bir olayı anlatırken, yan kahramanların başından geçen kurgu öykülerle insani bir boyutta bir derinlik kazanıyor.
Devam